4 Mart 2009 Çarşamba

BAYRAMINIZ BAYRAMIM OLSUN

Annemin okuduğu duaların sesine uyandığım günler çok uzakta kaldı, yıllar aldı getirdi beni 'annem' yaptı. Şimdi ben yaşamakta ve yaşatmaktayım bayramları. Günler öncesinden yapılan hazırlıklar iş telaşının içine sıkıştırıyor. Okuldan eve geldiğimde her gün bir eksik iş tamamlanıyor. Çocukların bayramlıkları alınıyor, o güne dek giydirilmiyor. Yaşlı komşuların kapıları çalınıp hatırları alınıyor ve yardıma ihtiyacı var mı, soruluyor. Bayramda evde yemek kokusu olmasın diye yemekler önceden pişirilip konuyor, uzaktan gelenler aç ise sadece tatlı ile gönderilmesin diye...Arife akşamına her iş bitmiş, sıra çocukların arife suyu denen banyolarında, giyilen tertemiz çamaşırlarda çocuklar soruyor neden erken yatıyoruz diye. Sabah namaz var, erken kalkmak gerek. Sabahın geceden koptuğu saatte Allah'a açılan eller, yaşlı gözlerle dua ederken; okunan yasin, giden sevenlere armağan ediliyor...Temiz ya da yeni çoraplar giyip namaza giden erkekleri, evin annesi ve kızı uğurluyor. Onlar dönene dek kahvaltı hazırlanıyor, misafirlik tabaklar süslüyor sofrayı...Bir gün de kendi ailemize özel olsun sofra, geceden pişen börek ısıtılıyor. Erkeklerin gelişi ile Allah kabul etsin sözleri ve sofrada çayın buğusunda birleşen bir aile...Sofradan kalkan,koltuktaki yerini alıyor; en büyüğün elini öpen bir küçük,onun yanındaki koltukta yerini alıyor...Yaş sırasına göre el öpen, oturuyor. Çocukların yüzü gülüyor, ellerinde harçlıklar ve geceden hazırlanan şekerlikten sunulan şekerler. Gözler saatte, hemen büyüklere gitmek istiyor çocuklar... Oysa daha yapacak işler var, kurbanın parçalanması, payların dağıtılması... En çok da pay dağıtımında mutlu çocuklar, kapılarını çaldıkları komşuların,anneleri ile muhabbetini sessizce izliyorlar... Zaman akıp giderken kurban etinin kokusu evi sarıyor ve telaş devam ediyor.. Tekrarı dileği ile...nice bayramlara milletçe el ele, gönül gönüle.





Serap ÖZALTUN
20.1.2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder