4 Mart 2009 Çarşamba

BİR ERKEK GİTTİĞİNDE

19 Nisan 2007 anısına...




Dudaklar bükülekalır da süzülür gözden yaşlar bilmeden.Güle güle derken bilirsin ki ayrı bir dünyası var, el sallarsın da dua edersin sağlıkla gitsin diye. Dönersin onunla adımladığın yolları yapayalnız, gider açarsın onunla kapattığın kapıyı. Dokunamazsın hiçbir şeye,bir mabet gibidir o ev. Pijamasında hâlâ ter kokusu vardır, yastıkta saçları. Banyoda traş losyonunun kokusu kalmıştır, yerde ayrı yolları gibi her biri bir yere bakan terlikleri. Açık kalan radyo 'tek çaremiz ayrılmak' der sızlatarak yüreği. Mutfağa girersin için yanarak bir bardak su içeyim diye masada kahvaltıda içilen çay bardakları, alır eline bardağını son lokmasını içersin dudaklarına değerek. Lavabonun yanında geceden kalan kahve fincanları, fal deyip de bakılan umut fincanları. Aldığı kavun yerdedir, kim yiyebilir ki şimdi onsuz tek lokmayı. Ayaklar çeker koltuğa götürür, oturursun dizdize uzandığınız koltuğa yalnızlığını unutup. Elin kumandaya gider, onun izlediği kanalı bulmak istersin yanında onu hissedip. Her yer aşkın kokusuyla doluyken bu gidiş niye diye isyan eder benliğin, 'sen onu aklından sil' der diğer odadaki radyodan gelen ses. Elveda demedik ki biz, der yürek de silinmeden akar gözden yaşlar. Sensiz asla dersin de elini kalbine götürürsün, herşeye rağmen gideni düşünüp. Dualara sığınırsın sağlıkla gitsin de tek benim olmasın dersin. Ona 'halaybaşısın sen' diyen yürek sesinden güç alarak dinlersin radyodan gelen sesi:

'GÖZLERİNİN İÇİNE BAŞKA HAYAL GİRMESİN,
BANA AİT ÇİZGİLER DİKKAT ET SİLİNMESİN.'


Serap ÖZALTUN
1.8.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder