4 Mart 2009 Çarşamba

DÜŞLER AYAKTA

Yalan olmayan sözler, uçup gitti sonsuzlukta. Seven yürekler, unutmadan sevgilerini karıştılar gökkuşağının renklerine. Ezgiler ağladı, yürek bir dakika dinleyemedi duygularını, bir telaştır aldı götürdü iç sızılarını. Yağan yağmur, kar. açan çiçekler...Giden mevsimler, yok etmeden unutturdu sevdaları. Bir gün belki bir gül, bir söz, bir yer, bir ezgi alıp götürdü yüreği yaşanmışlıklara. Elden gelen bir şey yokken ne denir ki...Sadece bir derin ah çekilir. Giden gitmiştir,yaşayacakları daha nice sevgiler, yol yol dizilmiştir. Her bir sevgi, diğerine bir anı bırakırken ağlamayı bile unutan gözler, aynaya bakar. Aynadaki, güler ona, 'Hala vakit varken pişmanlıklarını gömdüğün yerden çıkar.' diye fısıldar kulağına. Uzakta bir tren sesi...Gün, geceye kavuşmak üzeredir. Buram buram sevda kokuyor kahve...Düşler...Karşıdaki çocuğun elindeki pamuk şekeri..O da bitecek, o çocuk da büyüyecek, umutlar da... Bu gidiş, umudaydı.Ne göreceğini bilmeden, unutulmuşluklarla yüzleşmek içindi.Her molada, bin heyecan. Keşkeler, pişmanlıklr, acılar, düşler...Tren durdu, yolcular indi. İstasyon sessiz. Sadece, düşler ayakta.

Serap ÖZALTUN
16.15.2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder