4 Mart 2009 Çarşamba

SÖYLEŞİ

Kaybetmeyi öğrenmek... Sanırım bunca yılın verdiği olgunlukla ağaran saçlarım öğrendi de bir gün o güzelim rengini kaybedeceğini,ben öğrenemedim yitişlerdeki anlamsızlığı. Gerçeğin bazen bir balçığın içindeki zümrüt olduğuna inansam da, güzel sözlerin verilen armağanlar kadar kalıcı olmadığını öğrendim. Uzanan her elin, düşüncemdeki durulukta olmadığını öğreneli çok oldu ama gene de kendimi hırpaladım bunca yıldır yanıldın, diye de gene yanıldım, kendimle çeliştim. İnsan denen varlığın yüreğindeki duygular mı davranışlarına şekil veriyor, davranışlar mı onu çekiyor bir yerlere; sanırım bu dünyadan gitmeden bunun cevabını öğrenirim. Seven, sevilen, kavuşan, ayrılan, tükenen, yıpranan ama bir damla ışığı görünce düşen omuzlarını kaldıran insan, söyle bana umut ne ki, anlat bana sözler niye verilir ki, söyle bana insan niye yalnızlığında kendine sarılır ki...Upuzun bir ömür nedir ki...Bazen dolu dolu geçen kısa bir yaşama yılların sevgisini doldurur insan, bazen bükülse de beller, hala yaşayamadım der gönüller...Bir yüreğin içine kaç sevgi sığar, hiç düşünemem...Düşünmek istediğimde sayamam...Ne güzel sayamamak sevgiyi, ne güzel yitirmemek iç huzurunu... Kaybedilenin ardından gözyaşı dökerken, yine de ne mutlu ki onu tanıdım, diyebilmek ve kaybetmeyi de öğrenmek ne güzel!

Serap ÖZALTUN
16.3.2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder