4 Mart 2009 Çarşamba

SEVGİYİ ARAYAN ADAM

'Ne seni anlayan bulunur Ne de çare bulan var sorunlarına.' Bu sözlerle yürüdü yol boyunca.'Neden çarpıp gitmişti kapıyı, dayanamaz mıydı biraz daha? Ama olmadı. Tükenen sabrına dur diyemedi...'Yetti.' dedi de duyan olmadı. Oysa ne çok sevmişti kara gözlüm dediği yarini. Onunla baş başa geçecek yılların hayali ile geçmişti günler,aylar. Bir rüya gibiydi onunla buluşmaları. Şimdi.. Şimdi rüya bitmişti, tekdüze bir yaşamın kıskacında kalmıştı. Her adımında bir yerine batıyordu yaşamın kıskacı. Sevgi desen,sevmişti; fedakarlık desen...nelerden vazgeçmemişti onun için. Özgürlüğünü geriye bırakıp da gelmişti. Çünkü onunla geçecek bir ömür vardı. Değmez miydi? Omzunda o uyurken, saçlarının arasından geçerken elleri doğacak çocuklarının düşlerini kurmuşlardı o parkın bankında...Bizim de bir evimiz olur mu, hayalini kurarlardı. Sonra... sonra çok şey değişti. Ama birdenbire olmadı.Mıknatısın zıt kutuplarıydılar, birbirlerine yaklaşırken. Şimdi aynı kutupta yan yana, etkisiz, öylece kalakaldılar. Uzanıp tutmak istedi adam, kadının elini. Cesaret edemedi. Gözlerine baktı, ağlamış gibiydi. Neden diye iç çekti. Nedendi bu kopuş? Oysa bir yanardağın tepesinde yanmamışlar mıydı daha dün? Nerde kalmıştı verilen sözler, hayaller, tutkular? Keşke...de diyemedi. Niye keşke diyeceğini bilemiyordu çünkü.Ta en başına gitseydi de mi keşke deseydi? O da olmazdı. Yaşananlar, çok güzeldi. Kalbinin kıpırtılarını hatırladı bir an, duygulanmalarını çılgınca. Ne çok sevmiştim,dedi; ne çok sevmiştim! Bir durgun denize dönen yüreğine sordu: 'Aradığın ne? Aradığın kimde? '... Bir bilebilse...


Serap ÖZALTUN
19.12.2004

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder